Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de genital siğiller özellikle gençler arasında giderek artış göstermektedir. Bu artışın en büyük nedeni, kadın –erkek arasındaki ilişkidir. Bazen de iki derinin birbirine sürtünmesi bile, bu virüsün bulaşmasında etkili olmaktadır. genital siğiller, HPV (Human Papilloma Virus) denilen virüsün genital bölgeye yerleşerek, enfeksiyon oluşturması sonucunda ortaya çıkar. Bu enfeksiyon sonucunda, kadın ya da erkeğin genital bölgesinde yumuşak, pembe-beyaz renkli ve karnabahar şeklinde olan kitleler, yani siğiller ortaya çıkar. Bazen tek bir bölgede bazen de birkaç bölgede çıkabilir. HPV’nin 100’e yakın türü vardır. Üreme sistemindeki genital siğillere neden olan türleri, HPV 6 ve 11’dir. genital siğiler toplu iğne başı kadar ufak olabildiği gibi, 5cm. çapına kadar da ulaşabilir.
HPV virüsü, bir kez vücuda girdi mi hücrelere yerleşir ve zaman zaman artarak, alevlenmeye neden olur. Bu alevlenme ile birlikte genital siğiller enfeksiyonu tekrarlar. Bu nedenle, bu virüsü tamamen yok etmek mümkün değildir. HPV virüsü kuluçka süresi türlerine göre değişir. Bazı türlerde bu süre 1-2 ay iken, bazen de virüs hiçbir belirti göstermeden, yıllarca vücutta kalır. Bunun nedeni, çoğu kişinin savunma sisteminin bu virüsü etkisiz hale getirmesidir. Ancak, virüs sinsi şekilde ilerler, bu duruma sessiz enfeksiyon denir.
genital siğiller ağrı yapmaz, en büyük belirtisi kaşıntı ve yanmadır. Özellikle kaşıntı, çok rahatsız edici boyuttadır. Virüs ile temas eden her kişide belirtiler hemen ortaya çıkmayabilir. Ancak, partnerinde genital siğil HPV olan kişilerin %60-90’nında bu virüs tespit edilmiştir ve çoğu hastalarda 2 ile 6 ay içerisinde kendisini göstermektedir.
Genital siğil ve HPV virüsünün tespiti için kadınlarda pap-smear testinin her 6 ayda bir düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Smear testi ile virüse bağlı olarak,rahim ağzında oluşabilecek kanser ihtimali araştırılır. Çünkü tüm dünyada kanser türleri arasında 2. Sırada yer alan rahim ağzı kanserine HPV neden olmaktadır.Bunun dışında erkeklerde ve kadınlarda anüs kanseri,ağız içi ve boğaz kanserinde de bu virüs etkilidir. Erkeklerde bu virüsü tespit edebilecek bir test türü yoktur,ancak genital bölgenin büyüteçli özel gözlükler ile incelenmesi ve alınan lezyon örneğinin patolojik olarak değerlendirilmesi ile virüsü tespit etmek mümkündür.
Varlığı anlaşılan genital siğil ve HPV’nin mutlaka tedavi edilmesi şarttır.Unutulmamalıdır ki,bu virüsün kesin bir tedavisi yoktur. Tedavi HPV virüsünü tamamen yok etmez, sadece genital siğilleri ortadan kaldırır ve yayılmasını durdurur. Ağızdan alınacak ilaçlar , lokal olarak kullanılacak kremler genital siğillerin tedavisi için etkili olabilir; fakat en çok tercih edilen yöntem yakma, dondurma ya da siğilleri çıkarmak gibi cerrahi işlemlerdir. genital siğiller ortadan kalkar ama virüs hücre içerisinde varlığını daima sürdürür ve bulaşıcılık riskini hep taşır. HPV virüsünün tedavisinde aşı yöntemi de kullanılır. Aşılar, 4 tip HPV virüsüne karşı etkilidir. Bunlar,HPV tip 6.11.16 ve 18’dir. Aşı var olan HPV virüsünü tedavi etmez,ancak yeni virüsün bulaşmasına karşı bağışıklık oluşturarak kişiyi korur. Aşının 9-27 yaş arasındaki kişilere yapılması önerilir. Özellikle,henüz eşi olmayan kadın ve erkeklerde aşının koruyucu etkisi daha fazladır. genital siğil ve HPV virüsü önlemek amacıyla yapılacak aşının 6 ayda üç kez uygulanması gerekir.
Gebelik döneminden önce var olan genital siğiller ve HPV, kitlelerin aşırı büyümesi ile doğum kanalını tıkayabilir. Ayrıca, bebeğin doğum kanalından geçişi sırasında HPV virüsünü kapma riski de bulunmaktadır.
Bunun sonucunda çocuğun ses tellerinde ufak kitleler oluşabilir. Bu yüzden,gebelikten önce HPV virüsü olan anne adayları için sezaryen doğumu tercih edilir.Gebe kadınlar için aşı önerilmez. Görüldüğü gibi basit zannedilse de oldukça ciddi sağlık problemlerine yol açacak olan genital kistlerin görülmesi durumunda derhal kadın hastalıkları üroloji ve dermatoloji doktorlarına başvurarak önlem almak gereklidir.