PROSTAT KANSERİ RİSK FATÖRLERİ VE TEDAVİSİ
Prostat kanseri, deri kanserinden sonra erkeklerde en çok görülen kanser türlerinden birisidir. Ayrıca kanser çeşitleri arasında akciğer kanserinden sonra en fazla ölümle sonuçlanan ikinci kanser türüdür. Prostat kanseri özellikle ileri yaştaki erkeklerin sağlığını tehdit altına almaktadır. Fakat günümüzde yaygınlaşan yöntemler sayesinde prostata özgü antijenlerin üretilmesi sağlanmıştır.
Prostat, erkeğin üreme sisteminin bir parçasıdır. Asıl görevi ise spermi taşıyan semen için sıvı üretmektir. Prostat kanseri hücresi genellikle prostat bezinin dışında oluşmaya başlar. Bu hücre zaman geçtikçe prostat içinde yayılır ve vücudun çeşitli bölümlerinde de baş gösterir.
Prostat kanseri riskinin nedenlerine bakacak olursak;
- Elli ve üstü yaş grubunda yer alan kişiler,
- Irk,
- Ailede prostat kanseri geçirmiş yakınların varlığı.
Prostat kanserinin tespitinden önce, hastalık birçok belirti gösterir. Bunlar:
- İdrar yapmaya başlarken güçlük çekilmesi,
- İdrar akışında yavaşlama,
- Çok sık idrara çıkmaktır.
Bu belirtileri kendinde fark eden bir hasta prostat kanserinin varlığından şüpheleniyor ise derhal uzman hekime danışmalıdır. Hekim tarafından kesin tanı koymak için yapılan testlere ek olarak biyopsi isteyebilir.
Prostat kanserinin tedavi yöntemini belirlemede etken bir takım unsurlar vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
- Prostat kanserinin hangi aşamada olduğu,
- Hastanın yaşı,
- Hastanın herhangi başka bir rahatsızlığının olup olmaması durumu,
- Hem uzun vadede hem de kısa vadede uygulanacak tedavi yöntemlerinin yol açacağı istenmeyen etkilerin göz önüne alınması.
Prostat kanserinin tedavi süreçlerini birkaç başlık altında inceleyebiliriz:
1)İzleyerek Bekleme: Kanser hücresi genellikle yavaş büyür. Erkeğin hayatında ciddi bir soruna yol açmayabilir. Eğer bu şekilde bir durum söz konusuysa farklı tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir.
2)Ameliyat: Radikal postatektomide prostat bezi tamamen vücut dışarısına çıkarılır. Fakat bu durumda birkaç ani risk ve idrar kaçırma gibi istenmeyen sonuçlara rastlayabilmek olasıdır. Plazma Kinetik yönteminde ise penis yolundan vücut içerisine girilmekte ve bu şekilde prostat bezi dışarı çıkarılmaktadır. Plazma Kinetik yöntemi kullanılarak penisten içeri girildiği takdirde prostatın tek seferde vücut dışarısına çıkarılmasının mümkünü yoktur. Bu durumun çözümü olarak prostat parçalar halinde kesilmekte ve vücut dışarısına çıkarılmaktadır. Plazma Kinetik yöntemi prostat büyümesi olan hastalara da büyük avantajlar sağlamaktadır. Büyüme olan prostat iyi huylu olabildiği gibi kötü huylu da olabilmektedir. Prostatın iyi huylu mu kötü huylu mu olduğunu anlamak için en net sonucu patolojik inceleme vermektedir.
3)Kemoterapi: Bu yöntem eğer kanser hücresi tamamen yayılmış ve diğer hormonal tedaviler sonuç vermemiş ise kullanılmaktadır.
4)Radyasyon Tedavisi: Bu tedavi yöntemi ameliyat yönteminin alternatifidir. Eğer kanser hücresi henüz diğer sağlıklı hücrelere yayılmamış ise yoğun ışın verilerek yok edilmesi sağlanmaktadır. Bu tedavi yönteminin olası yan etkileri ise; İdrar yaparken rahatsızlık hissi, sık ve kanamalı idrara çıkarma ve ishaldir. Ancak bu etkilerin, tedaviden birkaç ay sonra kaybolduğu gözlemlenmektedir.
5)Hormon Tedavisi: Erkek cinsiyet hormonları ile kanser hücrelerinin yok edilmesini öngören bu tedavi yöntemi ile prostat kanserinin büyüme hızı yavaşlatılır. Bu yöntem var olan kanseri iyileştirmez veya yok etmez, sadece büyümesini yavaşlatır. Bu tedavi şekli kanserli hücre prostat dışına da yayılma gösterene kadar uygulanmaz. Bu tedavi sonucu cinsel istek kaybı ve cinsel organda kızarma gibi yan etkiler görülebilmektedir.