Cinsel İşlev Bozukluğu
Erkeklik organının yani penisin cinsel ilişki sırasında yeteri kadar sertleşememesi sonucunda cinsel ilişkinin yaşanamaması sorunu halk arasında iktidarsızlık, tıp dilinde ise “ empotaris “ olarak adlandırılmaktadır. Cinsel sorun yaşayan erkekler ise kendilerini güçsüz hissetmekte ve yaşadıkları bu problemi kabul etmek istemeyerek, başkaları ile paylaşmaktan utanmaktadırlar. Ayrıca cinsellik içgüdüsel bir durum olduğu için erkekler, cinsel işlev bozukluğu yaşadığı için eşlerinin cinsel ihtiyaçlarını karşılayamamakta ve bu nedenle de endişe duymaktadırlar. Erkeklerin cinsel birleşmeyi başlatacak ya da devam ettirecek kadar sertleşme sağlayamaması durumu cinsel işlev bozukluğu olarak adlandırılmaktadır. Bu durumun ortaya çıkmasında psikolojik etmenler, damar yapılarında meydana gelen bozukluklar, sinir hasarı ve hormon denge bozuklukları etkili olabilmektedir.
Cinsel işlev bozukluğu sıklıkla psikolojik sebeplerden kaynaklanabilmektedir. Genellikle iş stresi, zorlu duygusal durumlar ya da bir dönem yaşanan cinsel sorunların yeniden yaşanabilme ihtimalinin korkusu erkeklerde sertleşme problemlerinin yaşanmasına sebep olabilmektedir. Aynı zamanda şeker hastalığı gibi atar damar yapılarında bozulma yaşanmasına sebep olan hastalıklar, leğen kemiğine darbe alınması sonucunda kanser ameliyatları gibi sertleşme sağlayan sinirlerin etkisiz kalmasına sebep olan durumlarda cinsel işlev bozukluğu sebepleri arasında sayılabilmektedir. Hormon sebebiyle meydana gelen sertleşme problemi ise genel olarak cinsel isteksizlik sebebiyle ortaya çıkmaktadır.
Erkeklerin böyle bir probleme sahip olduğunu kabullenmesi ve bu durumu bir uzmana anlatması oldukça zordur. Cinsel işlev bozukluğu sebebiyle bir hekime muayene olan erkekler, duygusal anlamda oldukça kırılgan olurlar ve büyük bir utangaçlık yaşarlar. Erkeklerin böyle bir durumda kendisini ifade etmesi ve yaşadığı durumu anlatabilmesi onlar için oldukça zor olabilmektedir. Ancak cinsel işlev bozukluğu tedavisi için şikâyetler hekime detaylı bir şekilde anlatılmalıdır. Hekim kendisine anlatılanlara göre bazı durumlardan şüphelenecek ve bazı tahlillerin yapılmasını isteyecektir. Tetkikler sonucunda hekimin kesin teşhisi koymasıyla bir tedavi planı oluşturulacaktır. Tedavi seçenekleri belirlenirken hastanın istekleri, beklentileri, imkanı ve teknik becerileri göz önünde bulundurulmalıdır. Günümüzde cinsel işlev bozukluğu tedavisi genellikle 3 adımda yapılmaktadır.
Tedavinin ilk adımında ağızdan alınan ilaçlar kullanılmaktadır. Böylece sertleşme sorununun çözülmesi amaçlanmaktadır. İlaç tedavisinin işe yaramadığı durumlarda ikinci basamağa geçilir. Tedavinin ikinci basamağında özel uygulamalı iğneler ve vakum cihazları bulunmaktadır. İkinci basamağında sorunu çözememesi durumunda protez uygulamaları zorunlu olmaktadır. Protez uygulamaları hastaların durumuna ve tercihlerine bağlı olarak şişirilebilir, bükülebilir özelliklere sahip olabilmektedir.
Kimi zaman yukarıda da bahsettiğimiz gibi cinsel işlev bozukluğu olan erkeklerin herhangi bir fiziksel sıkıntısı olmamakta ve durum tamamen psikolojik olmaktadır. Böyle bir durumda hekimler öncelikle hastalarının bu duruma sebep olabilecek olan fiziksel hiçbir rahatsızlığı olmadığından tahlil ve muayeneler sonucunda kesin olarak emin olmakta ve daha sonra hastalarını psikolojik tedavinin uygulanması için bir psikoloğa ya da psikiyatriste yönlendirmektedirler.